Op.Dr. Yalçın İşcan MENÜ

Diabetik Retina Lazer ve Enjeksiyonu

Diabetik Retina Lazer ve Enjeksiyonu

Diabetik Retina Lazer ve Enjeksiyonu

Diabetik retina lazer ve enjeksiyonu genel olarak şeker hastalığı bulunan kişilerde diyabet komplikasyon ortaya çıkması sonucu oluşmuş bir çeşit göz problemidir. Diyabetik rahatsızlığı olarak görülen sorunlardan en önemlisi diyabetik retinopatidir. Diyabetik retinopati, retina olarak bilinen ağ tabakada yer alan kan damarları üzerinde gelişen bir çeşit hasar durumudur. Katarakt, göz merceğinin buğu oluşturması ve bu nedenle şeffaflığı kaybetmesi sonucu oluşan diyabetik retina hastalığıdır. Diyabet hastalarında bu hastalık çok daha erken yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Diyabet rahatsızlıklarından bir diğeri de glokomdur. Glokomda göz içi basınç artışı sonucu görme sinirleri üzerinde bir çeşit basınç oluşmaktadır. Bu basınç görme yeteneğine büyük ölçüde zarar vermektedir. Diyabete sahip bir birey sağlıklı bir bireyden iki kat daha fazla glokom geçirme riski taşımaktadır.

Diabetik Retina Lazer Tedavisi Nedir?

Diabetik retina lazer ve enjeksiyonu tedavisi diyabetik retinopati rahatsızlığının en önemli çözüm yöntemlerinden biridir. Bu yöntem sayesinde retina kan damarlarında oluşan basıncın azaltılması amaçlanmaktadır. Retina adı ile bilinen saydam tabaka, ışığa son derece duyarlı bir tabakadır. Bu nedenle bu tabakanın görme fonksiyonu için sağlam olması gerekmektedir. Diabetik retinopati rahatsızlığında meydana gelen farklı türde hasarlar genel olarak retina üzerine oluşmaktadır. Hasarlarda retinada bulunan kan damarlarının yapısı bozularak çok küçük balonlar meydana gelmektedir. Ayrıca gözde kanama oluşmakta ve damar içi sıvının çevre dokulara sızdığı görülmektedir. Hasarların ilerlemesi durumunda ise retina üzerinde hiç istenmeyen yeni damar baloncukları oluşmakta ve ani göz içi kanamaları meydana gelebilmektedir.

Diabetik retina lazer ve enjeksiyonu tedavisi uygulanan hastaların ilk dönemlerinde görme kaybı gelişmemektedir. Ancak hastalığın gün be gün artarak devam etmesi sonucunda görme kaybı da gittikçe artmaktadır. Bundan dolayı görme konusunda herhangi bir şikâyet taşımayan diyabet hastalarının da diyabet retinopati taşıma riski bulunmaktadır. Erken teşhis ve erken tedavinin son derece önemli olduğu bu rahatsızlık için kişilerin düzenli aralıklar ile göz kontrolü yaptırmaları gerekmektedir. Genel olarak iki gözü de aynı düzeyde etkileyen şeker hastalığının nadir de olsa tek göze etki ettiği de görülmektedir.

Diabetik Retina Rahatsızlığının Evreleri Nelerdir?

Diabetik retina lazer ve enjeksiyonu uygulanan hastalarda bazı evrelerin seyrettiği görülmektedir. Bu evreler aşağıda detaylı bir şekilde ifade edilmektedir:

  • Hafif non proliferatif diabetik evre: Bu ilk evrede retina damarları yüzeyinde ve iç kısımlarında mikroanevrizma denen küçük balonlar oluşmaktadır.
  • Orta non proliferatif diabetik evre: Bu evre sırasında baloncuk sayıları hızlı bir şekilde artmakta ve damar içlerinde tıkanıklık meydana gelmektedir.
  • Şiddetli non proliferatif diabetik evre: Damarda tıkanmaların sıklığı artmakta, kanamalar sık sık baş göstermekte ve retinada oluşan oksijen eksiklikleri belirgin hale gelmektedir.
  • Pro liferatif diabetik evre: Retina üzerinde oluşan oksijen eksiklikleri ve düzenli olarak beslenememe gözü olumsuz etkilemeye başlamaktadır. Durum sonucunda beyne tehlike sinyalleri gönderilmeye başlamakta ve retina üzerinde yeni sağlıksız damar oluşumları gözlenebilmektedir. Oluşan yeni damarlar aşırı hassastır. Bu nedenle damarlar üzerinde her an yeni kanama oluşabilmekte ve görme kaybı meydana gelebilmektedir.

Diyabetik Retina Rahatsızlığı Nasıl Görme Kaybı Yapar?

Diabetik retina lazer ve enjeksiyonu uygulamaları diyabet hastalarının tedavisi için sıklıkla kullanılan yöntemlerdendir. Bu rahatsızlık genel olarak iki yol ile kalıcı ya da geçici bir şekilde görme kaybı oluşturabilmektedir. Bu yollardan birincisinde damar zayıflamakta, zayıf damardan sızan sıvı da makula adı verilen görme sinirinde toplanmaktadır. Toplanan bu alan “makula ödem” adı ile bilinene bir su toplaması meydana getirmektedir. Su toplamaları sayısının artması sonucu zaman içerisinde görme kayıpları meydana gelebilmektedir. İkinci yolda ise ileri evre sağlıksız ve zayıf damar oluşumları gözlemlenmekte, ani kanamalar meydana gelmektedir. Bu durum ani görme kayıpları oluşturmakta ve görme kayıpları çoğu zaman kalıcı olmaktadır.

Diabetik Retina Rahatsızlığı Riskini Kimler Taşımaktadır?

Diabetik retina lazer ve enjeksiyonu özellikle tip 2 ve tip 1 diyabeti olan kişiler üzerine uygulanmaktadır. Bu nedenle hangi tip olursa olsun her diyabet hastasının yılda en az bir kez göz bebeği büyütme muayenesine girmesi gerekmektedir. Bu muayenede ayrıntılı retina taraması yapılmakta ve hastanın herhangi bir göz rahatsızlığı olup olmadığı teşhis edilmektedir. Hastanın diyabet olma süresi ne kadar uzun ise gözde diyabet rahatsızlığı oluşturma riski de o ölçüde yüksektir. Hem gebe olan hem de diyabet riski taşıyan kadınlarda diyabetik retinopati gelişme olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle gebelik boyunca düzenli olarak retina muayenesinin yapılması son derece önemlidir.

Diyabetik Retinopati Belirtileri Nelerdir?

Diabetik retina lazer ve enjeksiyonu ile tedavi edilen diyabetik retinopati, kendini uzun süre gizleyen bir rahatsızlıktır. Rahatsızlığın erken dönemlerinde kişide ağrı, acı, sızı ya da başka herhangi bir belirti bulunmamaktadır. Hastalığın teşhis edilmesi için belirti vermesini beklemeden göz saydam tabaka muayenesi olmak gerekmektedir. Makula adı ile bilinen görme merkezinde makula ödemi birikmekte ve bu durum bulanık görmeye neden olabilmektedir. Kişilerde görülen diyabetik retinopati eğer makula sinir toplanmasından kaynaklı ise sinsice ilerlemek yerine kendini bir anda belli etmekte ve ani görüş kayıpları oluşturabilmektedir. Böylesi bir durumda zaman kaybetmeden bir göz doktoruna gidilmeli ve durum ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır.

Kanama Durumunda Proliferatif Retinopati

Kanama durumunda ortaya çıkan proliferatif yani ileri düzey retinopati tedavisi için diabetik retina lazer ve enjeksiyonu ideal bir yöntemdir. Ani kanama sırasında oluşan ilk belirti uçuşan cisimlerdir. Kısa bir süre sonra göz tamamen karanlık görebilmektedir. Gözde uçuşan cisimler görülmekte ise hastaların vakit kaybetmeden ayrıntılı bir retina muayenesi olmaları gerekmektedir. Muayene olunmaması durumunda kanama daha da şiddetlenebilmekte ve görme kalıcı şekilde nüksedebilmektedir. Gözde oluşan ani kanamaların büyük bir kısmı sabaha karşı uyku anında görülmektedir. 

Nadir de olsa tedavi görmeden iyileşen hastalar da vardır. Ancak bu çok yanıltıcı bir durumdur. Çünkü kanama oluşumundan sonra hasta kendi kendine iyileşse bile hastalık yeniden ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle kanamanın tekrar oluşması beklenmemeli, ortaya çıktığı an doktora bildirilmelidir. Hastalık küçümsenir ve doktora bildirilmez ise diyabetik retinopati şiddetli şekilde gözlenmekte ve görme kayıpları yaşanabilmektedir. Yaşanan erken tedavilerde ise göz eski sağlığına geri kavuşabilmektedir.

Diyabetik Retinopati Muayenesi Nasıl Yapılmaktadır?

Diabetik retina lazer ve enjeksiyonu kullanılarak tedavi edilen diyabetik retinopati sırasında ayrıntılı muayene uygulanmaktadır. Bu muayene sırasında aşağıdaki testler kullanılmaktadır:

  • Görme keskinlik ölçümü testi: Kişilerin belli bir uzaklıktan ne kadar iyi gördükleri saptanmaktadır.
  • Detaylı retina muayenesi: Kişilerin göz bebekleri özel damlalar kullanılarak büyütülmektedir. Göz bebeklerinde çeşitli mercekler kullanılmakta ve ayrıntılı bir retina muayenesi oluşmaktadır.
  • Göz tansiyon ölçümü: Diyabetik retinopati teşhisi için önemlidir.
  • Fluoresein anjiyografi testi: Yapılan ayrıntılı retina muayenesi sonucunda gerekli olduğu takdirde doktor bu testi isteyebilmektedir. Kişiye kan damarı içinden boyalı bir madde enjekte edilmekte ve her iki göz de art arda retina çekimlerine maruz bırakmaktadır. Bu şekilde göz retinası damarları hakkında detaylı bilgi alınmakta ve tedavi edilmektedir.
  • Optik koherens tomografi: Makula ödem saptanması ve takip edilmesi için ortaya çıkan yeni nesil bir cihazdır. Hasta üzerinde herhangi bir girişim uygulanmadan kısa süre içinde makula bölgesi gerçeğe yakın kesit oluşturmaktadır. Bunun için ilk olarak diot lazerlerden yararlanılmaktadır. Optik koherens tomografi kişide ödem olup olmadığına dair ayrıntılı bir bilgi vermektedir.

Göz Sağlığını Korumak İçin Neler Yapılabilir?

Diabetik retina lazer ve enjeksiyonu uygulamasına gerek kalmadan gözü korumak mümkündür. Henüz diyabetik retinopati ortaya çıkmadan önce diyabet hastalarının en az yıl içinde bir defa ayrıntılı retina muayenesi olması gerekmektedir. Sinsi şekilde ilerleyen ve kendini geç belli eden retina hastalıkları, diyabete sahip kişilerde herhangi bir hasar olmadan yıllar boyu gelişebilmektedir. Görme konusunda kişinin herhangi bir şikayetinin olup olmaması retina rahatsızlıklarının teşhisi için yeterli bir faktör değildir. Kişilerde oluşabilecek retina rahatsızlıklarında muayene sonucu göz doktoru kesin karar vermekte ve lazer enjeksiyon tedavisi önerebilmektedir. Bu uğurda yapılan erken teşhis ve tam zamanlı tedavi görme kayıplarını çok büyük oranda etkileyebilmektedir.

Kişilerde diyabetik retinapati geliştiği tespit edilir ise göz doktoru zaman kaybetmeden diabetik retina lazer ve enjeksiyonu uygulamasına başlamaktadır. Kişide ileri düzey pro liferative diyabetik retinopati gözlemlenir ise uygun ve zamanında yapılan tedavi görme kaybı riskini %95 oranında azaltmaktadır. Tedavi sonucunda hastaların kan şekeri düzene sokulmakta, hastalarda meydana gelen diyabetik retinopati gelişimi durdurulmakta ve ilerlemesi büyük ölçüde engellenmektedir. Bunların yanı sıra böbrek üzerinde de etkisi olan tedavide böbrek uç sinir hasarları giderilmekte ya da büyük ölçülü yavaşlatılabilmektedir.

Op. Dr. Yalçın İşcan
Telefon : 0533 922 99 72
BATMAN DÜNYA HASTANESİ : Çamlıtepe Mah., T.P.A.O Bulvarı No:184 Merkez / Batman
VM MEDİCALPARK PENDİK HASTANESİ : Fevzi Çakmak Mah. Cemal Gürsel cad. D100 karayolu No:9 34899 Pendik / İstanbul

Op. Dr. Yalçın İşcan Op. Dr. Yalçın İşcan Göz Hastalıkları Uzmanı
0(533) 922 99 72